Çanakkale Cephesi Açılıyor
13 Ocak’ta İngiliz savaş konseyinde Çanakkale Harekatı kabul edilmişti. Harekat başarıya ulaşırsa Rusya’ya ihtiyaç duyduğu silah, cephane ve mali yardım ulaştırılabilir karşılığında Rusya’nın insan gücü ile buğday ve yem depolarından yararlanılabilirdi. Bunun yanında Mısır sorunu ortadan kalkacak, Boğazlar ele geçirilince Osmanlı Devleti savaştan çekilmek zorunda kalacak, Balkan devletleri İtilaf devletlerinin yanına çekilecek ve Avusturya-Macaristan güneydoğusundan sıkıştırılmış olacaktı. Ayrıca her ne kadar Boğazlar Ruslara söz verildiyse de İngiltere Ruslardan önce İstanbul’a yerleşmek istiyordu. Plan önce Fransa sonra Rusya ile paylaşılarak destek istendi. Fransa harekata katılacağını bildirdi, Rusya katılamayacağını.
Harekatın 19 Şubat’ta gerçekleşmesi kararı alındı. Limni adasını üs olarak kullanan müttefikler Bozcaada ve Gökçeada’yı işgal etti. İngiliz ve Fransız savaş gemileri, denizaltı gemileri, bir uçak ana gemisi, mayın tarama gemileri ve nakliye gemilerinden oluşan Birleşik Filo Mondros Limanı’na demirledi. Majestic, Canopus gibi miadını doldurmuş, Kuzey Denizinde Alman savaş gemilerinin karşısında pek işe yaramayacak, görevden alınması planlanan gemiler için Türk tabyalarına yapılacak saldırı uygun görülmüştü. Bunun yanında o dönemde denizde bulunan en güçlü savaş gemisi 1913 yapımı Queen Elizabeth’in son silah ve kalibrasyon testlerini Çanakkale Tabyalarında gerçekleştirmesi önerilmişti.
19 Şubat Saldırısı sabah saatlerinde başladı, Kumkale, Orhaniye ile Seddülbahir ve Ertuğrul tabyaları hedef alındı. Uzun menzilden gerçekleştirilen bombardımana Orhaniye ve Ertuğrul tabyaları karşılık verebildi. Diğer tabyalardaki topların menzili yetmediğinden cevap verilemedi. Akşam 17.30 gibi filo geri çağrıldı. Bu süreçte Donanmanın Boğaz’ı yalnız başına geçip geçemeyeceği tartışılıyordu. İngiliz Savaş Bakanı Lord Kitchener kara birliğinin kullanılması için öncelikle donanmanın başarılı olması taraftarıydı. Birleşik Filo Komutanı Amiral Carden’in etkili atış sağlayabilmek için yarımadanın güney ucuna asker çıkarılarak Alçıtepe’nin ele geçirilip bir gözetleme noktası olarak kullanılması konusundaki görüşünü reddediyordu. Hava şartları 25 Şubat’a kadar yeni bir harekete müsaade vermedi.
Birleşik Filo'nun 19 Şubat 1915'teki Bombardımanını Gösteren Harita
25 Şubat’takı harekatta Orhaniye, Kumkale, Ertuğrul ve Seddülbahir tabyaları bombardıman edildi. Agamemnon zırhlısı birkaç kez isabet aldı. Bombardımanda tabyalarımız 83 mermi ile karşılık verdi, Ertuğrul yedi isabet sağlayabildi lakin akşama doğru boğaz girişindeki tabyalarımız susturulmuştu, Seddülbahir yıkıntı haldeydi, Kumkale çok hasar almıştı, Orhaniye ve Ertuğrul susturulmuştu, yangınlar devam ediyordu. Boğaz ağzındaki bu dört tabya tahrip olunca, sıra Boğaz içindeki tabya ve bataryalara gelecekti.
5 Mart’tan itibaren Birleşik Filo Boğazdaki Merkez tahkimatı bombardımana başladı. Kabatepe açıklarından gerçekleştirilen uzun menzilli atışlarda atış gözetimi için uçaklar kullanılıyordu, Bu gün atış gözetimi yapan uçaklardan biri arızalanıp düştü, diğerinin de pilotu açılan piyade ateşiyle yaralanıp iniş yapınca atışların kontrolü Boğaz içine giren gemilere kaldı. Boğaz’ın içine doğru girerek bombardıman yapan yahut bombardıman eden gemilerin ateşlerinin atış gözetimini yapan gemiler Türk bataryalarının menziline girmiş oluyordu. Boğazın en dar bölgesine başlanan harekat süreci yavaş ilerliyor boğazın iki yanındaki bataryaların yeri kesin keşfedilmedikçe uzaktan bombardıman sonuç vermiyordu. Alçıtepe’nin ele geçirilerek bir ateş kontrol noktası olarak kullanılması tekrar gündeme geldi. Lord Kitchener kesin bir ifadeyle Birleşik Filonun Kara kuvvetlerinden yardım almaksızın Boğaz’ı geçeceğini bildirdi.
Bombardımanlar esnasında Türkler Birleşik Filonun Erenköy Koyunda manevralar yaptığını gözlemlemişti. Bunun üzerine 8 Mart sabahı Nusrat mayın gemisi gizlice Erenköy Koyunda, kıyıya paralel 26 mayından oluşan 11. Mayın hattımızı oluşturdu. Bu mayın hattı 18 Mart’ta kader değiştirici bir rol oynayacaktı.
Nusrat Mayın Gemimiz
10 Mart’ta İngiltere’de Savaş Konseyinde 29. İngiliz Piyade Tümeninin Çanakkale’ye sevkine karar verildi. Ancak Donanma Marmara’ya geçmeden Kara Kuvvetleri Gelibolu’ya asker çıkarmayacaktı. Birleşik Filo Çanakkale’de harekatta bulunurken Rus Filosu da Karadeniz Boğazı’nda (İstanbul Boğazı) gösteri taarruzlarıyla yetinecek, Müttefikler Marmara’ya girince Ruslar ciddi taarruzlarına başlayacaktı. İstanbul’a yapılacak çıkartma Rus Filosu ile Birleşik Filo tarafından, Marmara’daki Türk Deniz Kuvvetleri müşterek harekatla yok edildikten sonra, beraber gerçekleştirilecekti. Böylece İngiliz Deniz Tümeni, 29. İngiliz Piyade Tümeni, Mısır’da hazır bulunan Avustralya Birlikleri, Fransız Tümeni ve Rusların İstanbul’a girmek için hazır bulundurduğu kolordu ile toplam 130.000 kişilik kuvvet ile Çanakkale bölgesi ve İstanbul’daki Türk Birliklerinin karşısına çıkılmış olunacaktı. 11 Mart’ta İngilizler General Sir Ian Hamilton’u Akdeniz Seferi Kuvvetleri Komutanlığına atadı. Ayrıca İngiltere ve Fransa, Rusya’ya gizli olarak, Rusya’nın savaşı sağlam bir neticeye ulaştırması şartıyla, İstanbul’un kendisine bir zafer hediyesi olarak takdim edileceğini vaat etti. Askold adlı Rus kruvazörü de Rusya’yı temsilen Birleşik Filo’ya katıldı.
16 Mart’ta Müttefik Filo’nun Komutanı Amiral Carden, sağlık sorunlarını gerekçe göstererek görevinden istifa etti yerine yardımcısı Amiral de Robeck getirildi. Amiral de Robeck, görevi kabul ederken Churchill’eharekatın uygulanabilir olduğunu ve görevi kıvançla kabul ettiğini bildiriyordu